Tespihli Cevriye
1928 yılının bir kış günü, İstanbul Rami’de yaşayan Hasene Hanım, evinin kapısında sarıp sarmalanmış bir bebek buldu.
Hemen bira fabrikasında çalışan kocasına haber yolladı:
“Bizim kapımıza bir bebek bırakmışlar. Hem de kız çocuğu... Nur parçası sanki yavrucak.”
Karı koca bu bebeği bağırlarına bastılar. Küçük Hatice’ye 7 yaşına kadar Hasene Hanım baktı.
Aslında olay terk edilen bir bebek hikâyesinden fazlasıydı.
Hatice’nin gerçek babası Ahmet Kökçü verem nedeniyle hayatını kaybedince, annesi Lütfiye Hanım küçük kıza bakamaz hale geldi.
Ve kız kardeşi Hasene ile anlaşıp böyle bir plan yaptı.
Evet gerçekte Hasene Hanım, Hatice’nin teyzesiydi. Ama bunu sadece iki kız kardeş biliyordu.
Lütfiye Hanım ilk eşini kaybettikten sonra yeniden evlenince kızı Hatice’yi tekrar yanına aldı.
İşte o yıllarda iki ev arasında gezen Hatice bebek, yıllar sonra Yeşilçam’ı sallayacak Neriman Köksal’dı.
1949 yılında İstiklal Caddesi’nde yürüdüğü bir gün, iki adam peşine takıldı. Çok alımlıydı. Herkes dönüp dönüp bu güzel kadına bakmaktan kendini alamıyordu.
İki adam evinin önüne kadar takip etti Hatice Kökçü’yü. Eve gelince gerçek anlaşıldı.
Takip eden yönetmen Çetin Karamanbey’di. Refik Halid Karay’ın Çete filminde Rus prensesi Nina rolünü teklif etti.
Önce “Ben artistlik yapamam” diyerek reddetti teklifi. Israr kıyamet kabul ettirdiler. Yeşilçam’a ilk böyle attı adımını. Ve ismini de Neriman Köksal olarak değiştirdi.
Birçok filmde rol aldı ama adını beyaz perdenin unutulmazları arasına yazdırdığı film Fosforlu Cevriye oldu.
Şöhretle birlikte bu kez sahnelerin yolu açıldı. Zeki Müren’in isteğiyle çıktığı ilk sahne deneyimi biraz zorlu geçti.
İkinci şarkı “Sus sus kimseler duymasın”dı. Yine aklına gelmedi sözler. Üçüncü şarkıda da aynısı olunca saz heyetinden biri kulağına eğildi ve “Şarkıyı bırak göbek atmaya bak” diye fısıldadı.
Gerçekten de göbek atmaya başlayınca yer yerinden oynadı.
Aşkları da çok konuşuldu.
8 ve 9 Mart 1999’da ölümünden hemen önce son röportajı yine Hürriyet’te yayınlandı. Yener Süsoy’un sorularına büyük içtenlikle yanıt veriyordu.
O sohbette, İzzet Günay ve Orhan Günşiray ile evliliğin kıyısından döndüğünü anlattı. En uzun ilişkisi ise kuaförü Kemal ile 20 yıl devam eden birlikteliği oldu.
yazının devamı..